- kısa süreli
- краткосрочный
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
çoğaşlamak — kısa süreli uyumak … Beypazari ağzindan sözcükler
kestirme — is. 1) Kestirmek işi 2) Oturduğu yerde hafif ve kısa süreli uyuma 3) sf. Alışılanın dışında kısa olan (yol), kese Evimden çıkar, bir kestirme yoldan beş dakikada evine varabilirdim. S. F. Abasıyanık 4) sf. Amacı fazla uzatmadan anlatan Kestirme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kısarak — sf., ğı, hlk. 1) Biraz kısa, kısaca Kısarak boylu, kara kuru Nadir Hanım ın yerinde şimdi şişman denilecek kadar etlenmiş bir hanım var. M. Ş. Esendal 2) zf. Kısa süreli Giyinip kuşanmak, nişanları takmak, süslenmek de başkaları görsün diyedir.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
baskın — is. 1) Suç işlediği veya suçluların bulunduğu sanılan bir yere ansızın girme 2) Kısa süreli, beklenmedik saldırı Bu dört kişi güç bela baskından kurtulup bana sığınmış. R. H. Karay 3) Su basması, sel 4) Ansızın çıkagelme 5) sf. Sertlik, zorluk… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bedelci — is. Bedel ödediği için askerliğini kısa süreli olarak yapan kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
bedelli askerlik — is., ği, ask. Askerlik çağına gelmiş gençlerin belirlenen miktardaki parayı ödeyerek yaptıkları kısa süreli vatani görev … Çağatay Osmanlı Sözlük
deneme yayını — is. Radyo, televizyon vb. haberleşme araçlarının başlangıçta işe alışmak ve daha verimli olmak üzere yaptıkları kısa süreli yayın … Çağatay Osmanlı Sözlük
diyafon — is., İng. diaphone İş yerlerinde, apartmanlarda, taksi duraklarında kısa süreli karşılıklı konuşmayı sağlayan araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
elektroşok — is., tıp, Fr. électrochoc Ruh hastalıklarında, beyinden çok kısa süreli yüksek elektrik akımı geçirerek hastayı iyileştirmeye çalışma yöntemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
flaş — is., Fr. flash 1) Fotoğraf çekiminde ışık yeterli olmadığında bir görüntüyü net almak için kullanılan çok kısa süreli ve güçlü parıltı 2) Fotoğraf çekiminde güçlü parıltıya gereksinim duyulduğunda kullanılan lamba 3) sf., mec. İletişimde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelip geçici — is. Sürekli olmayan, kısa süreli şey … Çağatay Osmanlı Sözlük